DÜŞÜNEN ADAM

DÜŞÜNEN ADAM

13 Temmuz 2014 Pazar

ÇOK GÜZEL BİR HİKAYE

Bir zamanlar üniversiteli bir delikanlı ,hergün bindiği metroda o kızı görür , saçları altın sarısı ,gözleri okyanus mavisi ve hiç açıldığını görmediği dudakları kiraz kırmızısı.Her sabah o trenin hangi vagonuna ve hangi saatte biniceğini hesaplayarak çıkar evinden delikanlı.Aradan aylar geçmiştir ama kız bir kez olsun farketmemiştir delikanlıyı! Üniversiteli aşık her sabah gözlerinin ayarını hiç bozmadan bir yolunu bulup onunla göz göze gelmeye adar hayatını.Ve işte öyle günlerden birinde , delikanlı biraz geç kalır metro nun kalkış saatine , tam merdivenlerden inerken birinin daha aynı kapıya ımaz derler bilirsiniz! onunla beraber koştuğunu farkeder başını çevirdiğinde. O kızdır onunla aynı anda geç kalan,ama güzel sarışın bakışlarıyla olduğu yerde durup ,ona bakakalan genç adamı geride bırakarak tam kapıların kapanmasına yakın , atar kendini vagona....

Genç üniversiteli vagondan içeri süzülen kalp sancısını izler istasyondan.Ve işte aylardır başarmaya çalıştığı şeyi o an başarır genç adam ,kız kendisini çaresiz bir şekilde izleyen o şaşkın ve bir o kadar üzgün bakışları farketmiştir arttık.O da kilitlenir ister istemez genç adama içinde tanımlayamdığı duygulara ev sahipliği yaparak.Genç adamsa oturup bir sonraki treni bekler ertesi sabah tekrar karşılaşmak umuduyla.Kısa bir beklemeden sonra karşıdan gelen treni görüp kalkar yerinden... aşinalık işte , o güzel kız olmasada ,ayakları o vagona yönelir yeniden , inen yolculardan sonra kapıdan içeri ilk adımı atar ve başı önde hemen oturur bi koltuğa...

Tren hareket ettikten kısa bir süre sonra sırtının dayalı olduğu koltukta oturan yüzünü göremediği birinin eli ona bi kağıt parçası uzatır , bir anlık tepki olucak, kağıtta yazanlar ilk ilgi alanı olur , verenden ziyade ;diyordur ki kağıtta muhteşem bi el yazısıyla ;''Her sabah karşımda durup beni izleyen adam , sana birşey sormak istiyorum ;konuşmadanda yaşanırmı aşk?''Adam herkesi herşeyi unutur birden, dalar gider bir kaç dakikalığına, hemen elindeki kalemle cevabını yazar ve ne yapacağı o an gelir aklına ;yani onu kağıdı veren kalp sızısının bir arka koltukta oturduğu gerçeği ..Süratle kalkar yerinden döner arkasını, ama boştur koltuk ve biran arka sayfasını gördüğü kağıtta bi not görür :"yarın sabah cevabını aynı kağıtta ilet olurmu ?"

Dünyalar genç adamın olmuştur artık... sabahı zor eder , gece sabaha kadar onu düşünür.Aklına gelen ve o an yazdığı cevap karşısında.Sabah geç kalmamak için koşar adım gider metro istasyonuna ve biner aynı vagona .İşte hayal sandığı dün , bugün nihayetine ericektir az bir zaman sonra;kızın yanı boştur , oturur ve bu sana diye uzatır cavabını ''Kalbin dili , her dilden ,her sesten üstündür'' yazan..Kız gülerek onaylar bu cavabı ve o an delikanlıyı şaşkınlıktan lal eden bir not uzatır tekrar eline.."Adım ayşen, 2 yıl önce bir trafik kazsında yaşadığım şok , işitme duyularımı kaybetmeme sebep oldu.Gözlerin ve kalbin, gözlerim ve kalbimle konuşabilrmi?'' Genç üniversiteli şok geçirir o an evet mi dese hayırmı..İniceği istasyona geldiğini anlayınca , bir not yazar ve uzatır o tatlı sarışına ;"yarın yine görüşürüz''..Ve iner trenin o sessiz vagonundan.Aslında eve varmadan kararı vermiştir içinden : EVET. 

Ertesi sabah elinde bi gül ile gider istasyona ve karşıdan geldiğini görür 2 günlük rüyasının.İşte o gün başlangıcıdır bu sessiz aşkın.Delikanlı artık mektuplaşmaya , duygularını okuyarak ve yazarak yaşamaya başlar , yan koltuğunda oturduğunu bildiği o rüyasıyla.Hayat yolunda hep yan koltukta oturmasını ister o dünyalar tatlısı kızın ve aradan geçen mutlu ve umutlu 1 yılın sonunda genç adam mezun olma töreninden hemen sonra; o nu hayatının kadını yapmayı ne kadar istediğin yazar karşı sandalyede oturan rüyasına son mektubunda.Bu kez susar ,cevap yazmaz kız ,ama bunun yerine eğilir adamın kulağına ,derin bir nefes aldıktan sonra , o şiir gibi nefesiyle , kiraz dudaklarının arasından şu sözler dökülür ; ''Hemde zerre pişmanlık duymadan , binlerce kez evet.''

AŞK'IN HİKAYESİ

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:
Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.

Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş. Aşk, “Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş.Zenginlik, “Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş.Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir’den yardım istemiş. “Kibir, lütfen bana yardım et!”, Kibir “Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin.” diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim.” Üzüntü “Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.” Mutluluk da Aşk’ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki Aşk’ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş. “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…”Bu Aşk’tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk’a yardım eden yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi’ye sormuş: “Bana yardım eden kimdi?” Bilgi “O, Zaman’dı” diye cevap vermiş. “Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş:

“Çünkü sadece Zaman Aşk’ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir”

10 Temmuz 2014 Perşembe

İNSANLARIN İNSANLARA BAKIŞ AÇISI

Ben direk konuya giriyorum kimin seni ne kadar çok sevdiğini ne düşündüğünü bilemessin çünkü bu kişinin karakteri ile ilgili bir durumdur,kimin senin ne için sevdiğini de anlayamassın belki yakışıklısın diye belki zenginsin diye belki belki de sensin diye sevebilir.Ama karşında ki insana güvenirse tipi dili dini ırkı umrun da olmaz çünkü sen seversem kim olursa olsun karışamaz hani bi nevi gözün ondan başkasını görmez ki sana göre o dünyanın en güzelidir en iyisidir en güvenilir insanıdır.Bazıları bu tezi çürütmüştür ama yinede aşk güzeldir,birileri onu saçma yapmadıkça...